Sanal ortamda işlenen suçlara yönelik soruşturmalarda, çocukların da gözaltına alınması ve tutuklanması dikkati çekiyor. İstanbul’da geçtiğimiz günlerde, “panel” adı verilen yasadışı sorgulama sistemleri aracılığıyla elde ettikleri kişisel verileri sattıkları ya da tehdit ve şantaj amacıyla kullandıkları gerekçesiyle 35’i çocuk 69 şüpheli gözaltına alındı ve şüphelilerden çoğu tutuklandı.

AA muhabiri, internette çocukları bekleyen tehlikeleri ve ebeveynlerin dikkat etmesi gereken konuları uzmanlara sordu.

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Neriman Kilit, yeni nesildeki özgürlük anlayışının farklı olmasının, çocukları suça iten sebeplerin başında geldiğini söyledi.

Sonsuz özgürlük diye bir durumun söz konusu olamayacağını ifade eden Kilit, “Bu, hiçbir çağda söz konusu olmadı. Çünkü toplumlar bir arada yaşayan kişilerden oluşur. Her şeyin ötesinde benim özgürlüğüm, diğer bir insanın özgürlüğünün başladığı noktada ortadan kaybolur. Gerçekçi olmayan özgürlük ve hak anlayışları olduğunu görüyorum.” ifadelerini kullandı.

Kilit, sosyal medyada ve internette çalışmadan kolay yoldan para kazanmanın pompalandığını, çalışmanın gereksiz, tamamen can sıkıcı bir durummuş gibi nitelendirilmeye başlandığını vurguladı.

Çocuklara, insanlık ve ruhsal sağlığı korumak için çalışmanın, üretken olmanın gerekliliğinin tam olarak anlatılamadığını ifade eden Kilit, çocukların bazı suçları normal görmeye başladığını, karşısındakine ne kadar zarar verdiklerini ve insan haklarına saldırı niteliğindeki eylemlerin farkına varamadıklarını belirtti.

Birçok şeyin internette yapılabildiği günümüzde çocukların da sanal ortamlarda çok fazla vakit geçirdiğini kaydeden Kilit, şunları kaydetti:

“Tamamen kısıtlayıcı ve baskıcı bir zihniyetle hiçbir yere varamayız. Çocukların fikirlerine önem verelim. Öncelikle çocuklarımıza yaşamı anlatmak gerekiyor. İnsanın değişik ihtiyaçları olduğunu, çalışmaya, üretken olduğunu hissetmeye, diğer insanlara yardımcı olmaya, bunun onlara zevk vereceğini anlatmamız gerekiyor. Onun dışında, sorumluluklarımız olduğunu anlatmamız gerekiyor. Yetişkin olmak, özgür olmanın ziyadesinde sorumluluklarla gelen bir durumdur. Bu sorumluluk diğer her insana karşı olan bir sorumluluktur. İnsanları kırmamak, incitmemek, üzmemek namına bir sorumluluğumuz var. Bu bizim insan olduğumuz için yapmamız gereken bir durum. Öncelikle bunun anlatılması gerekiyor. Biz inanç sistemleri, kültürü olan bir toplumuz. Bunları kaybetmememiz ve vicdan gelişimimizin sağlanması gerekiyor. Kişi kendi vicdanına hesap veremeyeceği durumlara girerse bunun sıkıntısını hayat boyu yaşayabileceklerini yetişkinlerden öğrenecek bu çocuklar. Bugün yaptığımız bir davranışın hayat boyu bizimle gelebileceğini, vicdanımızı her zaman rahatsız edebileceğini biz öğreteceğiz çocuklara.”

“Çocukları sanal dünyada hiç korumuyoruz”

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi, Psikoterapist Dr. Özlem Sürücü de çocukların suça yönelme nedenlerine ve işledikleri suçun farkında olup olmadıklarına bakılması gerektiğini dile getirdi.

Suça bulaşan çocukların büyük bölümünün yaptıkları eylemin suç olduğunu fark etmediklerini vurgulayan Sürücü, “Çocuklar meraklı, araştırmayı, kurcalamayı seviyorlar. Kimisi meraktan ve araştırmak için yapıyor. Bazı çocuklar kendilerini okulda yeterince gösteremiyorlar ama sanal dünyada çok daha ön planda, çok daha başarılı hissediyor.” diye konuştu.

Ergenlikte bir gruba ait olma ihtiyacı duyulduğunun altını çizen Sürücü, “Erişkin insanlar, ‘Biz seni koruruz, kollarız, sana sahip çıkarız.’ diyerek çocukları kamufle edip, grubun içine alıp sonra da bu yeni neslin sanal becerikliliğini çok rahat kullanabiliyorlar. Asıl sorumlular bu sistemi kuran erişkin insanlar. Çocukları merak, macera, statü, başarı ya da gruba ait olma gibi ihtiyaçlarını karşılamak için bir şekilde sisteminin içine almışlar.” şeklinde konuştu.

Sürücü, kısa yoldan zengin olmanın bir aracı olarak sanal dünyada yer almayı çok kolay gören bazı çocukların ve gençlerin, farklı yollardan çok da çaba sarf etmeden, hızlıca zengin olmanın yollarını aradığını dile getirdi.

Anne ve babaların çocuğun sanal dünyada nereye girip çıktığını, ne yaptığını, neyle haşır neşir olduğunu bilmeleri ve hem kendilerini hem de çocuklarını dijital güvenlik konusunda eğitmeleri gerektiğini belirten Sürücü, şunları söyledi:

“Biz çocukları aslında sanal dünyada hiç korumuyoruz. Buna karşılık gerçek dünyada da belki fazla koruyup kolluyoruz. Günümüzde çocuklar, günlük yaşam becerileri konusunda çok da becerikli değil. Ama bütün vakitlerini geçirdikleri sanal dünyada bizden katbekat daha bilgili ve becerikliler. Dolayısıyla bizim o alanda çocuğu yalnız bırakmıyor olmamız gerekiyor. Girip çıktığı siteler neyse takip etmek, bunu yasaklamak değil, yasal sonuçlarını, nelerin suç olduğu çocuklara anlatmak lazım. Bazıları bilseydi, belki de bu kadar kolay işin içine girmezdi. Çoğu zaten her şeye ulaşıyor. ‘Ben ulaşabiliyorsam, demek ki paylaşılabilir’ bir şey diye düşünüyorlar. Halbuki girdikleri yerler aslında yasal olarak kimsenin girebileceği yerler değil.”